Çakıltaşı'nda Zeytinyağı: Dedelerimizden Günümüze Bir Gelenek
Ege mutfağının kalbi şüphesiz zeytinyağı.
Bodrum’un doğal dokusunun ortasında yer alan Çakıltaşı’nda ise bu lezzetin kökeni, sadece sofralara değil, aile tarihimize de uzanıyor. Restoranımızın bulunduğu yer aslında eski bir yağhane; yani zeytinyağının hikayesi duvarlarına sinmiş bir mekan.
Zeytinyağı üretimi, dedemizin dedelerine kadar uzanan bir gelenek. Çakıltaşı’nda kullandığımız her damla yağ, bu mirasın bugüne taşınmış hali. Hasadımız tamamen kendi tarlalarımızdan geliyor. Çok nadir durumlarda yağımız yetmezse, hemen yanı başımızdaki komşu bahçelerinden destek alıyoruz.
Burada kullandığımız zeytinyağı, natürel sıkım yöntemiyle elde ediliyor. “Erken hasat” ve “soğuk sıkım” üretimi rutin olarak yapmıyoruz; sadece Milas’taki küçük bir tarladan sınırlı miktarda erken hasat alıyoruz. Bu da ancak kendimize yetiyor. Yani Çakıltaşı’nda sofranıza gelen her tabak, tamamen doğal ve katkısız zeytinyağı ile hazırlanıyor.
Zeytinyağımız, bölgenin en kıymetli çeşitlerinden biri olan Memecik zeytininden üretiliyor. Bu zeytin türü, aroması ve yüksek polifenol değerleriyle biliniyor. Hasatlar elle toplanıyor, böylece hem doğaya hem de ağaca zarar verilmeden en kaliteli zeytin soframıza ulaşıyor.
Üretilen yağlar, karanlık odalarda ve serin koşullarda saklanıyor. Bu sayede tazeliğini koruyor, sofranıza ulaştığında doğallığından hiçbir şey kaybetmemiş oluyor.
Misafirlerimizden en çok gelen sorulardan biri ise: “Çakıltaşı’nda zeytinyağı satışı var mı?” Ne yazık ki cevabımız hayır. Çünkü yıllık tüketimimiz 1 tonun üzerinde ve ürettiğimiz yağ ancak kendi mutfağımıza yetiyor. Çok nadir, kıramadığımız dostlarımıza küçük miktarlar verebiliyoruz.
Çakıltaşı’nda hazırladığımız her tabakta, yılların emeği ve doğanın cömertliği var. Burada tattığınız her zeytinyağlı yemek, sadece bir lezzet değil; aynı zamanda Ege’nin köklü bir geleneğinin devamı.